Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, önümüzdeki aylarda 3G'nin lisansları da verildiği zaman yatırımlarını yapıp, internetin yayılması için daha hızlı bir şekilde çalışacaklarını bildirdi. Telekomünikasyon Kurumunca düzenlenen ''Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü'' kutlamaları kapsamındaki ''Sayısal Uçurum ve Bilgi Toplumuna Doğru Temiz İnternet'' oturumunda konuşan Ciliv, iletişim ve teknolojinin, Türkiye'nin geleceğinde ve büyüme hızında çok önemli bir rolü olduğuna inandığını söyledi. Teknolojinin, Türkiye'nin gelişmesinde çok önemli rol oynayacağını söyleyen Ciliv, gerek kamu, gerek sivil toplum ve gerekse sektördeki diğer firmalarla birlikte, Türkiye'yi teknoloji yaratan ülke konumuna getirmek için çalışacaklarını belirtti.
Ciliv, ''Dünyanın en iyi teknoloji üreten firmaları ile karşılaştırdığımızda, Türk insanının eksiği yok, fazlası var. Türk insanının hırsı, dinamizmi diğer ülke insanları ile karşılaştırıldığında daha fazla'' görüşünü aktardı.
Ciliv, bugün mobil iletişim ile nüfusun yüzde 98'inden fazlasını internete ulaştırdıklarını söyledi.
Yeni yatırımlar için 3G lisanslarını beklediklerini açıklayan Ciliv, ''Önümüzdeki aylarda 3G'nin lisansları da verildiği zaman yatırımlarımızı yapıp, daha hızlı bir şekilde internetin yayılması için çalışacağız'' dedi.
TÜRK TELEKOM
Türk Telekom Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Paul Doany ise güvenli internet konusunda Intel ile bir eğitim projesi yürüttüklerini ve 600 bin öğretmene eğitim verdiklerini söyledi.
İnternetin, eğitimin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Doany, her türlü araç ile internet bağlantısının desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Güvenli internet konusunda da bilgi veren Doany, ''Güvenli internet, internetin yokluğu anlamına gelmiyor. Bu çok önemli bir mesaj. Bu konuda dikkatli olmalıyız'' dedi.
İnternetin daha geniş alanlara yayılmasının herkes için ahlaki bir zorunluluk olduğunu, tüm vatandaşların en azından belli bir seviyede internete giriş konusunda eşitliğe sahip olması gerektiğini vurgulayan Doany, ''256'nın altındaki hızlar kabul edilemez'' dedi.
AVEA
Avea Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Türktan da internet kullanımında sayısal uçurumun sosyal adaletsizlik getirdiğini söyledi.
Bu uçurumu azaltmak için dijitalleşme çalışmaları yapmak gerektiğine dikkati çeken Türktan, ''Sayısal uçurum, sosyal ve ekonomik koşullarda farklılık gösteren ticari işletme ve bireylerin, bilgi ve haberleşme teknolojilerine erişimlerindeki sosyal adaletsizliktir'' dedi.
2011'de Türkiye'de dijitalleşen internet abone sayısının 16 milyon olmasının beklendiğini açıklayan Türktan, buna karşın ekonomik, sosyal adaletsizlik veya sayısal uçurumun azaltılması kapsamındaki yapısal tedbirlere tamamıyla uyulmaması durumunda, bu rakamın 9,5-10 milyon seviyesinde kalabileceğini, aradaki 7 milyonluk farkın, stratejilerin önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
Türktan, ''Bu rakamın düşük kalması, e-ticarette oluşacak ticaret hacminin asgari değerde kalması, kültürün yeterince tanıtılamaması ve istihdamın geliştirilememesi gibi sıkıntılar oluşturabilir'' dedi. Cüneyt Türktan, temiz internet konusunun, internet kullanıcıların demokratik haklarını ellerinden almak anlamına gelmediğini söyledi.
TAYFUN ACARER
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer de bu yıl Dünya Telekomünikasyon Günü ana temasının, ülkeler arasında artan sayısal uçurum olduğunu ve bunun azaltılması için çalışıldığını söyledi.
Bilgi ve iletişim teknolojilerini iyi bir araç olarak kullanan ülkelerin elde ettikleri gelişme düzeylerine dikkati çeken Acarer, bu konudaki en önemli etkenin, bu ülkelerin bilgi ve iletişim sektöründe makro bazda belirledikleri hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için izledikleri politikalar olduğunu vurguladı.
Bu yöntemlerin ortak faydasının ar-ge ve yerli sinai/fikri mülkiyet haklarının geliştirilmesi olduğunu vurgulayan Acarer ''Ar-ge ve sınai-fikri mülkiyetin gelişimi, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe Türkiye'nin hedefidir. Bu hedef, sadece Türk vatandaşlarının değil, Türkiye'de bu sektörde faaliyet gösteren tüm işletmelerin de hedefi olmak zorundadır'' diye konuştu. Acarer, bundan sonra yapılması gereken işlerin, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yer alan her büyüklükteki kuruluşun, yerli sınai ve fikri mülkiyetinin artırılarak, azami sayıda ar-ge personeli istihdam edip yetiştirmesi olduğunu söyledi.